Eğitim
İçinde yaşadığımız 20. yüzyılın son çeyreğinde meydana gelmiş yada getirilmiş değişim sloganlarının yarattığı stres, çalışma hayatımızı ölçü dışı bir etki alanı içine almış bulunmaktadır. Bir yandan teknolojideki hızlı gelişme ve bunun toplumsal yaşam üzerinde yarattığı değişme eğilimi baskısı, bir yandan Globalleşme adı altında toplanıp yorumlanan ve yeni yaşam biçimleri şeklinde tenımlanan moda projeler, diğer yanda e-mantığın kendine özgü hız ve gücü iş alanlarını ve iş adamlarını farkına varmada zorlandıkları ve içinden çıkılması güç tereddütlerle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu durum ise çalışma hayatında, fevkalade hassas, istismara müsait kaypak bir ortam oluşturmaktadır. Özellikle kimi bilgi ve ünvan sahibi kişilerce ortaya atılan Dil ve Değersel niteliklerimizle hiç bağdaşmayan, aksine yeniyi getirmek yerine eskiyi arattırır faaliyetlere hayatiyet veren, kulağa hoş gelip içi boş slogan ya da uydurma termonolojiye dayanan yapılandırmaların gelecekte çıkaracakları faturaların daha başlangıçta farkına varılması hayati önem taşımaktadır.
Değişim adı altında hiçbir denetime tabi tutulmadan yapılan, değiştirmek yerine yozlaştırıcı sonuçların arenası haline getirilen çalışma hayatımız, teknolojik değişimlerle, sosyal ve psikolojik tabanlı organizasyonel ve sistemsel değişimleri birbirlerine karıştırmanın bedelini son on yıl içinde acı acı ödemiştir ve hala ödemektedir.Özellikle hiçbir kalıcı değeri olmayan, eğlenceden ileri gitmeyen, katılımcılarda davranışlara yönelik beyinsel yada düşünsel kalıcı etkiler yaratmayan, organize edicilere para kazandırmaktan başka hiç kimseye yararı olmayan eğitim programlarının ve alt temel yapılar değiştirilmeden, üst yapılarda değişim adı altında hasar yaratan Yönetim-Organizasyonel ve Görevsel yenileştirme çabalarının dikkatle izlenmesi hayati derecede önem taşımaktadır. Bu bakımdan ülkemiz şartları, iş sahibi ya da yöneticilerimizin özellikleri, gerek kamu ve gerekse özel sektör çalışma hayatımızın yapısal karakter ve nitelikleri açısından değerlendirildiğinde,
EĞİTİM DANIŞMANLIĞI
Günümüzde yoğun bir şekilde yaşama şansı bulmuş rastgele yada moda konularda eğitim programları yapmaktan; uygulanabilir bilimsellikten nasibini almamış daha ziyade gerekli kişileri memnun edici reorganizasyon projeleri hazırlamaktan çok daha başka bir hüviyete sahip olup bahis konusu faaliyetlerin KONTROLÖRLÜĞÜ HİZMETİNİ ifa etmek için gerçek yarar sağlayıcı faaliyetlerde karar organlarına yardımcı olmaktadır.
Koç Yönder de bu konuda gerçeklerle doğrudan yüzleşen ve gerekli olan eğitim danışmanlığını hedefleyen bir yaklaşım içinde bu hizmetleri gerçekleştirmek amacındadır ve bunun için deneyimli kadrosuna güvenmektedir.